Saldırganlık ya da agresyon, kendini savunmak, başka bireyleri korkutmak ya da domine etmek için gösterilen, tıslamak, ısırmak, tırmalamak, pati vurmak, üzerine atılmak gibi şiddet içeren davranışlardır. Kedi bakım ortamı ve koşulları doğru kurgulanmışsa ve kedide saldırganlığı tetikleyebilecek sağlık problemleri de yoksa bu tür davranışlar beklenmemelidir.
Kedinizde böyle davranışlar gözlemlerseniz altta yatabilecek, agresyona neden olabildiği bilinen hipertiroidizm, osteoartrit, diş hastalıkları ya da sinir sistemi hastalıkları gibi sağlık sorunlarını elemek için önce veterinerinize danışmalısınız. Bu ihtimaller elendiğinde agresyonun tipini belirlemek ve buna bağlı olarak gerekli davranış düzeltme eğitimleri ve çevresel modifikasyonlarla yola devam etmek doğru olacaktır.
Kedilerde bu davranışların sebeplerini, tetikleyici faktörlerini ve davranışın hedefinin neden belirli bir kişi ya da pet olduğunu anlamak bazı durumlarda oldukça zor olabilir; bununla birlikte, kedilerin agresif davranışlar göstermelerinin başlıca sebeplerini bilip kedili yaşamınızda bunları her zaman hesaba katmak, kedilerin yüzlerinde ve postürlerinde agresyonlarını ya da korkularını sinyalleyen işaretleri bilmek, bu durumların ortaya çıkmasını da olası yaralanmaları da çok büyük oranda engelleyecektir. Özellikle küçük çocukların olduğu evlerde ebeveynlerin bu bilgilere hakim olması ve çocuklarını eğitmesi önemlidir. (Bu konuda "Kedi Beden Dili" sayfamızdan faydalanabilirsiniz. "Faydalı Kedisel Şeyler" sayfamızda görebileceğiniz "Kitty Language" kitabı da bu konuda hem yetişkinlerin hem de çocukların faydalanabileceği önemli bir kaynaktır.)
Kedilerde agresyon işaretleri şunları içerir (bunlar hayvanın beden dilinin tamamıyla ve içinde bulunulan bağlamla birlikte değerlendirilmelidir):
Büyümüş ya da çok küçülmüş gözbebekleri.
Arkaya doğru yassılaşmış kulaklar.
Kuyruğun dikleşmesi ve aynı anda kuyruk kıllarının kabarması.
Sırtın yukarı doğru kavislenmesi.
Not: Kediler kuyruk kabarması ve sırtın kavislenmesi gibi davranışları bazen sizinle oynarken ya da sizi oyuna teşvik etmeye çalışırken de gösterebilir. Böyle zamanlarda bu davranış kedinizin saldırmak istediğini değil oyuna motive olduğunu gösterir.
Kedilerde korku işaretleri şunları içerir:
Büyümüş gözbebekleri.
Kulakların dışarı doğru durması, yassılaşması, kafaya basılması.
Bıyıkların düzleşmesi ya da yüze basılması .
Bacaklar vücudun altında, küçük görünecek şekilde toparlak bir formda oturmak, bu sırada kuyruğu kıvırıp vücuda yapıştırmak ya da arka bacakların arasına almak.
Kedilerin gösterebileceği farklı agresyon tipleri vardır; bazı durumlarda bunlar birlikte de bulunabilir. Agresyonun tipi ne olursa olsun aşağıdaki maddelere dikkat etmek her durumda yararlı olacaktır:
"Evdeki Kedi" bölümünde "Kedi Bakımının 5 Sütunu" altında anlatılan "5 Sütun"un sağlanması. Çok kedili evlerde "Kediler ve Kaynaklara Erişim" sütununda anlatılanlara özellikle dikkat edilmesi.
Erken müdahale.
Agresyonun fazla olduğu durumlarda veterinere danışarak ilaç kullanımı faydalı olabilir fakat beraberinde mutlaka davranış değiştirme eğitimi (bkz. "Kedi Eğitimi" bölümü) ve/veya çevresel modifikasyon da olmalıdır. (bkz. "Evdeki Kedi" bölümü)
Agresyonu kedinin beden dilinden davranış ortaya çıkmadan fark etmek ve kediyi fiziksel temas olmaksızın şaşırtarak dikkatini dağıtmak, saldırgan davranışın engellenmesi açısından genellikle etkilidir.
Kedinizi agresifleştirdiğini bildiğiniz durumların oluşmasını baştan engellemek.
Birbirlerine karşı agresif tepkiler gösteren kedileri önce tamamen ayırmak ve kademelendirilmiş bir süreç içinde tekrar tanıştırmak. (Burada saatler değil, en az günler ölçeğinde bir süreç söz konusudur.) Kedilerin tanıştırılmasıyla ilgili olarak aşağıdaki "Bölgesel Agresyon" başlığından faydalanabilirsiniz.
Ödül gıdaları, agresif olmayan davranışları teşvik etmek için kullanılabilecek etkili araçlardır.
Burada bahsettiğimiz tekniklerle çözemediğiniz agresyon problemleri için sertifikalı klinik kedi davranış uzmanlarına danışmanız gerekir.
Kedinizin agresyonunun tipini bilmek önemlidir çünkü buna göre nasıl ele alacağınız da değişecektir. Kedilerdeki agresyon tipleri şunlardır:
Oyun agresyonu
Okşama kaynaklı agresyon
Korku agresyonu
Yönü değişmiş agresyon (Yanlış anlamaya sebep olacak şekilde "yönlendirilmiş agresyon" da denmektedir)
Ağrı kaynaklı agresyon
Statü kaynaklı agresyon
Bölgesel agresyon
Annelik agresyonu
Kediler arası agresyon
Özellikle yavru kedilerin elleri, ayakları çok ısırdığından yakınılır. Doğada yavru kediler birbirleriyle çok sık oynar hatta uyumadıkları zamanın büyük kısmını oynayarak geçirirler. Bunun nedeni oyun sırasında avlanmaya ve savunmaya, yani hayattakalıma yönelik temel bilişsel ve fiziksel becerilerini geliştirmeleridir. Bu oyunlar sırasında boğuşurken, ısırmalar ve pençe kullanmalar gerçekleşir ve karşı tarafın verdiği tepkilere göre de hareketlerin şiddeti acı vermeyecek düzeye ayarlanır çünkü ayarlanmazsa oyun biter. (bkz. aşağıdaki video: "Hyperactive Kittens Finally Drove The Mother Cat Crazy!!")
Bu durumun evdeki karşılığı şudur: Yavru kediniz, içgüdüsel olarak kendi boyutunda minik kedilerle oynama isteğini karşılamak için elleriniz ve ayaklarınızdan daha uygun hiçbir şey bulamaz ve bu ihtiyacını onlarla giderir. Elleriniz ve ayaklarınız ise oyun partneri bir yavru kedi gibi tepkiler vererek canının yandığını ifade edemez dolayısıyla kediniz de hareketlerinin gücünü ayarlayamaz ve canınızı fazlasıyla yakabilir. (Yavru kediden onlarca kat büyük bir bedene sahip olan sizin kafa bölgenizden "aaahhhh!!!" diye bir ses gelmesinin, ayak başparmağınızı kemirmekle meşgul minicik kediniz için ciddiye alınacak bir anlamı olmaz. Ona göre ayak parmağınız kemirilmekle ilgili ciddi bir problem yaşıyor gibi görünmemektedir. Hatta siz kaçırdıkça o oyunun devam ettiğini düşünür.) Ayrıca, kedinizin el ve ayaklarla kurduğu bu samimi ilişkiyi, onunla oynarken ellerinizi kullanarak fark etmeden daha da pekiştirirsiniz. (Siz yapmıyorsanız da ev ahalisinden başka birinin yapması yeterli olur.)
Oyun agresyonu sergileyecek bir kedide şu bedensel sinyalleri gözlemlersiniz: Gözbebeklerinin büyümesi, kulakların kafanın üstüne ve arkasına doğru çekilmiş gibi durması, kuyruğun bir sağa bir sola savrulması, hedefi takip etmek, belli yerlere saklanıp hedefin gelmesini beklemek...
Kedinizin oyun agresyonuyla ilgili davranışları evin belli yerlerinde ve belli zamanlarda gerçekleşiyorsa bunları öngörüp kedinizin dikkatini oyunla ya da sesle dağıtabilirsiniz. Sık sık pusu kurduğu yerlere erişimini engelleyebilirsiniz.
Kedinizle oynarken ellerinizi, ayaklarınızı hiçbir zaman kullanmayın. Kedi beyninde "oyun = av"dır. İster istemez, elleriniz ve ayaklarınız da beynindeki "av modülü"ne yazılır. Oyunu el ve ayaklarla ilişkilendirmesini engelleme (ya da çoktan yaptıysa bunu sönümlendirme) açısından şahane bir oyuncak olan kedi oltası kullanın. Oltanın sapı ve ipinin kazandırdığı mesafe, kedinizi ellerinizden ve ayaklarınızdan uzakta tutar, oyunu (yani avı) el ve ayaklarınızla ilişkilendirmesini engeller ya da çoktan yaptıysa, oltanın sağladığı gerçeğe daha yakın ve çok daha heyecanlı bu yeni av deneyimi sayesinde el ve ayaklarınız zamanla değerini yitirir. (Kedi bakımında interaktif oyunun önemine dair bilgilenmek için "Evdeki Kedi" bölümündeki "Kediler ve Avcılık" sayfasından yararlanabilirsiniz. Kedilerin nasıl oynatılması gerektiğiyle ilgili indirebileceğiniz bir doküman için "Faydalı Kedisel Şeyler" sayfasında "Dokümanlar" başlığındaki "İnteraktif Kedi Oyunu"na bakabilirsiniz.)
Kediniz herhangi bir oyun sırasında sizi ısırırsa hemen durun, ellerinizi uzaklaştırın ve bir süre hareketsiz kalın. Sakinleştiği zaman oyuna tekrar geri dönebilirsiniz. Kedinizin hareketi en çok istediği anda, oyunda, hareketi durdurmanız ona güçlü bir mesaj olacaktır ve oyun sırasında can acıtan agresif davranışlar göstermenin getirisinin oyunsuzluk olduğunu kısa süre içinde öğrenecektir. Davranışta gözle görülür bir iyiye gidiş olmuyorsa ısırdığında kısa bir süre hareketsiz kaldıktan sonra oyuna devam etmek yerine kedinizin yanından ayrılın. Bir süre sonra tekrar gelip devam edebilirsiniz.
Kediniz ısırıp bırakmıyorsa elinizi kaçırmaya çalışmak yerine elinizi hafifçe kedinizin ağzına doğru bastırın. Elinizin bir avdan beklediğinin tam tersi bir davranış göstermesi kafasını karıştıracak ve çenesini gevşetmesini sağlayacaktır.
Kediniz ısırdığında, tırmaladığında yapmamanız gerekenler: Vurmak, itmek, su püskürtmek, bağırmak vb. Bu davranışlar o an için kedinizi uzaklaştırabilir ama hem sağlıklı çözümler sunmazlar hem bir sonraki sefere daha güçlü ısırmasına neden olabilirler hem de kedinizle ilişkiniz bozulur. Bu tür cezaların ne kadar büyük sorunlara yol açabileceğini "Kedi Eğitimi - Temeller" sayfasındaki "KEDİ EĞİTİMİNDE NEDEN CEZA UYGULANMAMALIDIR?" başlıklı maddede okuyabilirsiniz.
NOT: Yavruluktaki özellikle ilk 8-10 hafta kedinin annesiyle etkileşimlerinde ve kardeşleriyle oynarken tüm hayatı boyunca kullanacağı birçok önemli beceriyi kazandığı önemli bir dönemdir. Büyük bölümü oyun sırasında gerçekleşen öğrenilenlere türdeşlerinin neresini, ne kadar, hangi basınçta ısırabileceğini ve tırmalayabileceğini öğrenmesi de dahildir. Bu sosyalleşme dönemini olması gerektiği gibi geçirmeyen, mesela erken sahiplendirilen kediler, sonraki yaşamlarında daha kontrolsüz, can yakıcı ve daha anti-sosyal davranışlar sergileyebilirler; vücut dilleri daha belirsiz olabilir. Yavruların ilk 12 hafta anneden ve kardeşlerinden ayrılmaması, sahiplendirmenin bu süre geçtikten sonra yapılması kedinin hem sağlığı hem de davranışsal gelişiminin doğru olması bakımından önemlidir. Şartlar izin veriyorsa sahipleneceğiniz ya da sahiplendireceğiniz kedilerin mutlaka sütten kesilmiş olmalarına, anne ve kardeşleriyle 12 hafta geçirmiş olmalarına önem veriniz.
Kediler yavruyken anneleri tarafından okşamaya benzer bir hareketle yalanır dolayısıyla kedilerin çoğu okşanmayı değişen oranlarda sever ama kendisi için doğru şekilde ve doğru sürede yapılırsa; aksi takdirde saldırabilir ve/veya kaçabilirler.
Okşama kaynaklı agresyonun sebebi net olarak bilinmese de, kedinin sahip olduğu güçlü hayattakalım içgüdülerinin onun fazla rahatlamasını engelleyerek saldırılara karşı her zaman daha tetikte olmasını sağlamak olduğu şeklinde bazı hipotezler vardır. Buna göre, okşama uzadığında rahatlama duygusuyla potansiyel tehlike algısı arasında bir çatışma oluşur ve rahatlama belli bir düzeye ulaştığında tehlike algısı kuvvetlenerek kediyi tekrar diri haline döndürmeye çalışır.
Kedilerin dokunulmaya karşı toleranslarının ortalama dağılımı
Aşağıdaki maddeleri her kedi için geçerli kabul etmelisiniz fakat kedinizin okşama kaynaklı agresyonu fazlaca belirginse bunlara harfiyen uymalısınız.
Temel bir prensip olarak kedilerin, genelde, sayısı fazla ama süresi kısa temaslardan hoşlandığını unutmayın. Kediniz o anda etkileşime istekli olduğunu göstermiyorsa onu zorla alıp okşamaya çalışmayın. Etkileşime istekli bir kedi zaten bunu net bir beden diliyle gösterecektir. "Ben film izlerken kedim kucağıma gelsin ve 1.5 saat boyunca onu okşayayım" gibi bir yaklaşım kedi dünyasında pek mümkün değildir. (İstisnalar olabilir.) Sadece okşama süresi değil, okşanılan yer ve nasıl okşadığınız da kedinizi "Kuyruğumu kırbaç gibi sallayıp duruyorum, anlamıyor, yetti artık. Isırsam mı, tırmalasam mı, kaçsam mı..." noktasına ne kadar hızlı getireceğinizi belirler. Kedilerin toleransının en yüksek olduğu yer kafa bölgesidir. Yanakların ve çenenin altının okşanmasından genelde hoşlanırlar. Kafadan uzaklaşıp üst bölgede kuyruğa doğru, altta da karna doğru gittikçe tolerans önemli oranda azalır. Öyle ki, bazı kediler kafa dışında hiçbir bölgeye temastan hoşlanmayabilir.
Okşarken ya da herhangi bir şekilde kedinizle temas halindeyken gerçekleşebilecek agresif davranışları engellemek aslında gayet kolaydır çünkü rahatlama eşiğini aşıp agresif davranışlara ya da kaçmaya giden bu süreci tetiklediğinizde kediniz vücut diliyle bunu açıkça belli eder. Mırlamanın bitmesi, vücudun gevşemiş halinden çıkması, gözbebeklerinin büyümesi, burun yalamak, bir anda kürkünü yalamaya başlayıp birkaç saniye içinde aniden durması, sırtta seyirmeler, kulakların arkaya doğru basıklaşması, başını bir anda size ya da elinize doğru çevirmesi, başını iki yana sallaması, kuyruk sallamanın artması ve bir taraftan diğerine kırbaçlama benzeri bir hareketin varlığı gibi davranışlardan bir ya da birkaçı size okşamayı bitirmeniz için verilen net sinyallerdir. Bunların sadece birini bile gözlemleseniz teması hemen kesmeli ve kedinizi kendi haline bırakarak "basıncının azalması"na imkân tanımalısınız. Bunlara dikkat ederseniz okşama ve temas kaynaklı agresif davranışlarla karşılaşmazsınız.
Kedilerin okşamaya dayanma süreleri ve nereye ne kadar tahammül gösterecekleri farklılıklar gösterir. Kafasını bile fazla okşatmak istemeyen kediler olduğu gibi göbeğini okşatan kediler de vardır. Bu arada, yere yatıp karın göstermek "gel de göbeğimi okşa" demek değildir. Bu davranış kedinizin sizi görmekten mutlu olduğunun ve size güvendiğinin bir işaretidir. Göbeğini okşamaya kalkarsanız agresif ya da beklenmedik bir reaksiyonla karşılaşabilirsiniz. Karşılaşmasanız bile bu, kedinizin göbeğini okşamanızdan hoşlandığı anlamına gelmez.
Kedinizi hiçbir zaman fiziksel olarak sıkıştırmayın, hareketini engellemeyin ve cezalandırmayın.
Kedinizle yemek yerken etkileşmeyin, kucağınıza almayın.
Okşama kaynaklı agresyonu azaltmak için kedinizi eğitebilirsiniz. Bunun için kedinizin rahat durduğu, agresyon sinyallerinin ortaya çıkmadığı bir süre kadar onu okşayın ve rahat durmasını ödül mamasıyla ödüllendirin. Süreyi zaman içinde yavaş yavaş arttırarak bu çalışmaya devam edin. Agresyon sinyallerini görürseniz okşamayı kesin (bu sırada sakın ödüllendirmeyin) ve kedinizi basıncının azalması için rahat bırakın.
Okşama kaynaklı agresyonu önemli düzeyde olan bir kediniz varsa ve çocuklarınız da varsa, çocuklarınıza yaşları uygunsa gerekli eğitimi verin ya da kedinizle çocuklarınızı yalnız bırakmayın. (Çocuğunuza kedilerin beden dillerini, temel çevresel gereksinimlerini ve nasıl oynatılmaları gerektiğini öğretmenize yardımcı olacak illüstratif kılavuzlara ve Lili Chin'in kitabına "Faydalı Kedisel Şeyler" sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Özetle, kedinizin kişiliğine ve anlık tercihlerine saygı gösterirseniz, etkileşimlerinizde seçimleri ve kontrolü ona bırakırsanız hem agresif davranış yaşamazsınız hem de kedinizle olan ilişkiniz ve bağınız hızlı bir şekilde gelişir, kediniz zamanla birçok konuda, özellikle yeni deneyimlerde size daha çok güvenip daha fazla tolerans gösterir hale gelir. Bu da tırnak kesimi, diş fırçalama, ilaç uygulama vb. sıkıntılı olabilecek işlerde hayatınızı kolaylaştırır. (Bu konularda kedinizi nasıl eğitebileceğiniz Kedi Eğitimi bölümümüzde ayrıca detaylı olarak anlatılmıştır.)
Bu agresyon kedilerin aşina olmadıkları uyaranlarla (yeni insanlar, petler, ortamlar, nesneler, kokular vb.) ya da negatif anılarla ilişkilenen durumlarla (veterinerle ilişkilenen taşıma çantasına girmek gibi) karşılaşmalarından kaynaklanır. Yerde sürünerek yürümek ve kuyruğu gövdenin yanına ya da altına kıstırmak, tıslamak, gözbebeklerinin büyümesi, kulakların düzleşip kafaya yapışması, sırttaki kılların dikleşmesi gibi sinyalleri vardır.
Kediyi korkutan uyaranı ve/veya durumu tespit edip bunun ortaya çıkmasını engellemek, korku agresyonunu engelleyecektir fakat veterinere gitmek, elektrikli süpürge çalıştırmak gibi birçok durumda bu mümkün olmayabilir. Böyle durumlarda kedinizi kademelendirilmiş bir duyarsızlaştırma eğitimiyle korktuğu bu duruma alıştırmalısınız. Bunu nasıl yapacağınızı öğrenmek için "Kedi Eğitimi" bölümündeki "Korkmama Eğitimi" sayfasından faydalanabilirsiniz.
Korku agresyonu gösteren bir kediyi teselli etmeye, cesaretlendirmeye çalışmamalısınız çünkü bunu agresyon davranışına gelen bir ödül olarak algılayabilir ve böyle olursa davranış güçlenir.
Korku agresyonu gösteren kedinizin karşısında korktuğunuzu belli edip geri çekilmemelisiniz. Eğer kedinizin amacı buysa geri çekilmeniz davranışının amacına ulaşması yani ödüllendirilmiş olması anlamına gelecek ve davranış daha da güçlenecektir. Doğru reaksiyon, nötr kalmanız ve ilgilenmemenizdir.
Kedi için belli düzeyi aşan korkuya, ağrıya, strese, huzursuzluğa neden olan bir uyaran varsa ve kedi bu uyarana fiziksel olarak ulaşamıyorsa ya da kedinin anlamlandıramadığı, onu çok korkutan bir olay gerçekleştiyse, kedi yaşadığı psikolojik rahatsızlığı saldırgan davranışlarla yakınındaki insanlara, petlere ya da nesnelere yönlendirebilir. Pencereden görünen bahçedeki yabancı bir kedi (bu sık rastlanan bir örnektir), mutfakta yere düşüp kırılan bir kasenin çıkardığı ani gürültü gibi uyaranlar, kedinizin size, evdeki diğer insan ya da petlere agresif davranışlar göstermesine neden olabilir. Daha kötüsü, bu tip bir agresyon davranışı kısa zamanda oturabilir ve agresif kedi, dışarıdaki kediyi görmesinden bağımsız olarak, evdeki normalde iyi geçindiği diğer kedinizi ne zaman görse, dışarıdaki kediyi ve aşırı uyarılışını hatırlayıp ona tekrar tekrar saldırabilir. Saldırılan kedi sürekli stres ve korku içinde yaşamaya başlayıp temel ihtiyaçlarını giderememeye, gıdaya ulaşamamaya, zayıflamaya, aşırı tımarlanıp kürkünde çıplak bölgeler oluşturmaya, tuvalete gitmeye korkup etrafa dışkılamaya başlayabilir. Birçok vakada agresyonun ana kaynağını tespit etmek mümkün olmayabilir, dolayısıyla kaynak tespit edilemese de, o güne kadar sorunsuz devam etmiş ilişkilerde bir anda ortaya çıkan sebepsiz, anlamsız saldırganlıklar (olası sağlık problemleri de elendiyse) bu başlık altında değerlendirilebilir.
Öncelikle gerçek uyaranın ne olduğu biliniyorsa ve kedinin onu deneyimlemesi engellenebiliyorsa bu hemen yapılmalıdır. Bahçedeki yabancı kedi örneğinde, panjurun kapatılması, cama opak film yapıştırılması, yabancı kedinin camdan bakış açısına girmesinin engellenmesi gibi çözümler hemen uygulanmalıdır. Evdeki saldırganlıkla ilgili olarak ise çözüm kesinlikle zamana bırakılmamalı, olayın tekrarlamasına izin verilmeden kediler evde hemen birkaç günlüğüne ayrılmalıdır (bir kedinin kendini cezalandırılmış hissetmemesi için kediler odaya değiştirilerek kapatılmalıdır. Kediler bu değişimler sırasında bile birbirlerini görmemelidir). İki kedi de sakinleştikten sonra kendi alanlarında ayrı ayrı oynatılarak ve oyun sonunda mamaları verilerek hayatın normale döndüğünü hissetmelerine yardım edilmelidir. Birkaç gün sonra pozitif pekiştiricilerle desteklenen (favori ödül mamaları, favori oyuncaklar ve oyunlar), huzurlu, sizden başka bir insanın olmadığı bir ortamda kediler birkaç dakikalığına bir araya getirilip sonra tekrar ayrılmalıdır. Birkaç gün sonra, pozitif pekiştiricilerin yardımıyla bir yeniden tanıştırma seansı denenmelidir. Agresyon devam ediyorsa kediler hemen ayrılıp sertifikalı bir kedi davranış uzmanından yardım alınmalıdır.
Not: Çok kedili evlerde temel çevresel kaynaklara rekabetsiz kolay erişim sağlamak için bunların çok sayıda ve farklı yerlerde sağlanması bir gerekliliktir. Eğer bir de yönlendirilmiş agresyon nedeniyle baskılanan kediler varsa bu durum hayati nitelik kazanır. Bu konuda "Evdeki Kedi" sayfasındaki "Kaynaklara Erişim" başlıklı bölümden faydalanabilirsiniz.
Kediler ağrı çekiyorlarsa bunu arttırabilecek temas ve hareketleri engellemek için insanlara ya da petlere saldırgan davranışlar gösterebilirler. Böyle bir durumda yapılması gereken kedilerin ağrılı yerlerine temas etmemek, ağrılarını arttırabilecek hareketlerde bulunmamak ve veterinerinizin belirleyeceği, ağrı kesici içeren tedaviyi uygulamaktır.
Bazen kediler insanlara ya da evdeki diğer hayvanlara sosyal üstünlük kurma amacıyla agresif davranışlar gösterebilir. Koridor vb. kritik bir hatta geçişlerini kapatmak, pati atmak gibi davranışlar gösterebilirler. Böyle durumlarda kediyi yok saymalı, tepki vermemeli, sakinleşip normal haline geri döndüğünde ve yalnızca öyleyken ödüllendirmelisiniz.
Kediler bölge sahiplenici hayvanlardır ve sahiplendikleri bölgelerini özellikle türdeşlerine karşı savunarak kendi kaynaklarını korumak isterler. (Bu savunmaya bazen diğer hayvanlar ya da insanlar da maruz kalabilir.) Bu durum evdeki kediler için de aynı şekilde geçerlidir. Ev yaşamına yeni katılan bir kedi ya da herhangi bir nedenle evden bir süreliğine ayrılıp geri gelmiş bir kedi (özellikle veterinerde kalıp dönen kediler vücutlarındaki yeni kokular nedeniyle), evdeki kediler tarafından bölgelerine girmiş yabancı bir kedi olarak algılanıp farklı düzeylerde agresif davranışlara maruz kalabilir. Bu nedenle, böyle durumlarda kedilere tanıştırma ya da yeniden tanıştırma eğitimi verilir. Eve yeni katılan bir kediyi çantasıyla ortalığa bırakıp kedilerin kendiliğinden tanışmalarını ve arkadaş olmalarını beklemek milyonda birlik bir ihtimali düşlemek demektir. Böylesi bir başlangıç, tatsız bir birlikteliğin ya da yeni gelen kedinin evden gitmesiyle sonuçlanabilecek stres ve şiddet dolu hatta kanlı bir sürecin ilk adımıdır.
Bu bir duyarsızlaştırma eğitimidir. Tüm duyarsızlaştırma eğitimlerindeki gibi, kediler için uyarıcının uyaranlık düzeyi (bu örnekte birbirleri) önce rahatsız olmayacakları bir seviyeye indirilir, sonra pozitif pekiştirme yardımıyla kademelendirilmiş süreçler içinde yavaş yavaş arttırılarak hedeflenen noktaya, yani iki kedinin fiziksel olarak aynı yerde, barış içinde bulunabildikleri, birbirlerinin varlığından rahatsız olmadıkları, hedeflenen ortak yaşam koşullarına varılır. Bu kademeler şunlardır: 1 - Kokusal tanışma ve "kokusal arkadaşlık"ın sağlanması. 2 - Kokusal tanışmaya görselliğin eklenmesi: Görsel tanışma ve görsel aşinalığın sağlanması. 3 - Tam tanışma: Fiziksel bariyerlerin kaldırılması ve kısıtlanmamış koşullarda tanışmanın ve aşinalığın sağlanması.
Bunun için yeni gelen kedi tüm temel ihtiyaçlarıyla birlikte bir odaya kapatılır.
Birkaç gün sonra bu kedi evin geri kalanına, diğer kedi de yeni kedinin çıktığı odaya alınır. Bu değişim sırasında kedilere birbirleri gösterilmez. Yarım saat sonra kediler tekrar eski düzenlerine getirilir. Bu şekilde kediler birbirlerinin sadece kokularıyla karşılaşmış olur. Bu pratik birkaç gün boyunca her gün uygulanabilir. Bu seanslar sırasında kedi oltasıyla kısa oyun seansları düzenlemek, kedilerin bu yeni uyaranları pozitif ilişkilendirmelerle hafızalarına kaydetmelerine yardımcı olabilir.
Sonraki aşamada kediler aynı odada, odanın uzak iki kenarına, birbirlerine erişmelerinin engellendiği bir düzenleme içinde konulur. Bu kısıtlayıcı düzenleme kedileri taşıma çantasında tutmak olabilir, koşum (harness) ve tasma yardımıyla eşyalara bağlamak olabilir, bebek çiti gibi ürünler yardımıyla geçişlerini engellemek olabilir. Önemli olan kedilerin birbirlerini uzaktan görebilmeleri, kokularını alabilmeleri ama yaklaşamamalarıdır. Ve bunu yaparken iki kedi de sevdikleri bir mamayla beslenir. Kediler agresif davranışlar göstermiyorsa aradaki mesafe gün gün azaltılarak bu çalışmaya devam edilir. Agresif davranışlar varsa bir önceki günkü sorunsuz mesafeye geri dönülür ve o aşamada tam rahatlamanın sağlanması beklenir.
Birkaç gün devam eden bu çalışma sonrası kediler kısıtlanmış olarak yakın mesafede birbirlerine alıştıklarında eğitimin yeni aşamasında odanın uzak kenarlarına açken serbest olarak bırakılırlar ve önlerine yemekleri konulur. Bu noktada agresyon görürseniz kedilerin hareketini tekrar eski yönteminizle kısıtlayarak bir önceki aşamaya geri dönmeli ve o aşamada tam başarıyı beklemelisiniz.
Bu süreç kedilerin kişiliklerine göre günler, haftalar ya da aylar sürebilir. Eğer agresif davranışlar önlenemiyorsa veterineriniz kedilerin birine ya da ikisine birden ilaç yazabilir. Yalnız, öyle olsa bile yukarıdaki duyarsızlaştırma eğitimi mutlaka uygulanmalıdır.
Uyarı: Kavga eden kedileri sakın elinizle ya da uzuvlarınızla ayırmaya çalışmayın, yaralanabilirsiniz. Büyük karton parçaları, büyük plastik ya da ahşap tepsi ya da paneller, bebek bariyerleri gibi ürünler idealdir.
Yeni yavrulamış kediler kendilerine yaklaşanlara yavrularını korumak amacıyla agresif davranışlar gösterebilir. Yavrulamış kedilere huzurlu, stressiz yerler sağlanmalı, ziyaretçi sayısı miminumda tutulmalı ve kediyle nasıl etkileşim kurulacağının ipuçları onun davranışlarından alınmalıdır. Agresif davranışlar varsa anne ve yavruları kendi hallerine bırakılmalıdır. Yavrular büyüdükçe annenin bu tip davranışları kendiliğinden kaybolur.
2-4 yaşları arasında sosyal olgunluğa erişen erkek kediler, nadiren de dişi kediler, başka erkek kedilere karşı agresif davranışlar gösterebilir. Cinsel hormonların rol oynadığı bu tip agresyonda ilk yapılması gereken tüm kedileri kısırlaştırmaktır. Bu tip agresyonun bölgesel agresyonla da ilişkisi olabilir. Kısırlaştırma işe yaramadıysa kediler yukarıda "Bölgesel Agresyon" başlığında anlatıldığı gibi yeniden tanıştırılmalıdır.
En çok karşılaşılan sorunlarla ilgili aşağıdaki sayfalarımızdan yararlanabilirsiniz:
KEDİLER, STRES ve DAVRANIŞ SORUNLARI
Feline Behavior Problems: Aggression (Güncelleme: Aralık 2016). Erişim tarihi: 14 Mart 2022. Erişim yeri: Cornell Feline Health Center. | Arşiv bağlantısı
I. Johnson. Redirected Aggression in Cats: Recognition and Treatment Strategies (17 Mayıs 2014). Erişim tarihi: 14 Mart 2022. Erişim yeri: IAABC | Arşiv bağlantısı