Hayvanların vokalizasyonları; rastgele, anlamsız sesler değildir. Tüm hayvan vokalizasyonları bilgi içerir. Bu mesajlar kendi türdeşlerine ya da türdeşi olmayan başka canlılara yönelik olabilir. Vokalizasyonlar hayvanın o anki duygudurumunu, isteklerini ya da çevreye aktarmak istediği başka mesajları ifade eder. Hayvan vokalizasyonlarını deşifre etmek bugün üzerinde yoğun çalışılan bir etoloji konusudur. Vokalizasyonları oldukça karmaşık olan yunus, fil gibi bazı hayvanların lisanları olabileceğine dair bazı ibareler bulunmaktadır. (Her şişeburunlu yunusun kendine ıslıksal bir "ad" verdiği ve bu adların grup içi ve gruplar arası iletişimde yoğun olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Bkz. "Dolphins 'call each other by name'", BBC. Aynı şekilde, Haziran 2024'te yayımlanan bir araştırmada Afrika fillerinin bireylere özel vokalizasyonları olduğu ortaya konmuştur. bkz. "African elephants address one another with individually specific name-like calls", Nature Ecology & Evolution)
Evcil kedi felis catus'un, tüm kedigiller hatta tüm etçiller arasında ve kuşlardan sonra tüm petler arasında en fazla vokalizasyona sahip tür olduğu belirtilmektedir. Bu vokalizasyonlar bağlamlarına göre dört kategori altında incelenebilmektedir: Yavru-anne iletişimi vokalizasyonları, agonistik vokalizasyonlar (savunma ve saldırı durumlarında rakipler arası), cinsellikle ilgili vokalizasyonlar ve sosyal etkileşimlerle ilişkili vokalizasyonlar.
Kedi vokalizasyonları hayvanın sesi çıkarırken ağzının durumuna göre de kategorize edilmektedir; buna göre, ağız kapalıyken, açıkken ve açılıp yavaşça kapanırken çıkan sesler olarak üçe ayrılabilmektedir. Açık ağızla çıkarılanlar (tıslama, hırlama, çıtırtı vb.) defansif ya da ofansif agresyonla ilişkili ya da hedefteki bir ava yönelen vokalizasyonlardır.
Kedilerin vokalizasyonları üzerinden duygudurumlarını, motivasyonlarını ya da çevreye verdikleri diğer mesajları analiz ederken vokalizasyonlara ek olarak beden dilleri ve içinde bulunulan bağlam da birlikte değerlendirilmelidir.
En ünlü kedi vokalizasyonu "miyav" olsa da bilimsel literatürde kediler için 21 farklı vokalizasyon tanımlanmaktadır. Kediler bağlama göre bu vokalizasyonları tek başlarına ya da birbirleriyle birlikte kullanabilir; her vokalizasyonun süre, tekrar, freakans, genlik, tonalite gibi ses özelliklerini de değiştirerek kullanabilirler; dolasıyla toplamda, çok çeşitli sesler üretebilirler. Temel vokalizasyonlar aşağıdakilerdir.
(açılıp yavaşça kapanan ağız)
"Miyav" aslında yavru kedilerin ihtiyaçlarıyla ilgili annelerine seslenme vokalizasyonudur (bebeklikte daha sık olarak "miiiv" gibi çınlar) ve yavruluk bittikten sonra "miyav" da büyük oranda biter; "miyav"ı daha sonra birbirlerine yönelik olarak neredeyse hiç kullanmazlar. Kediler, "miyav"ın insanlarla olan etkileşimlerinde, daha önce anneleriyle olduğu gibi, ihtiyaçlarına yönelik pozitif getirileri olan, etkili ve işlevsel bir vokalizasyon olduğunu hızla öğrenir ve bunu yavruluktan sonra, farklı ihtiyaçlarıyla ilişkili olarak, farklı bağlamlarda, sessel olarak çok farklı şekillerde, sadece insanlara yönelik çok işlevli bir vokalizasyon olarak kullanırlar. Mivaylar mırlama gibi farklı vokalizasyonlarla karıştırılarak da kullanılabilir.
Evdeki miyavlar, genelde; mama, oyun, masaj, ilgi gibi sevilen bir şeyi istemekle, kapalı bir kapının açılması gibi rahatsız olunan bir durumun sonlandırılmasını istemekle ilişkili olabilir. Bunlara ek olarak, hasta ve yaşlı kediler de sıkıntılarını ifade etmek için miyavlayabilir. Yetişkin kediler yavru kedilerin çıkardığına benzer bir "miv" sesini; üzgünken, sıkıntıdayken ya da teslimiyet göstergesi olarak çıkarabilir. Herhangi bir konuda derdinin çözülmesi gecikmiş, hararetle bir şeyi isteyen, bir sıkıntısı ya da endişesi olan, canı çok sıkılmış ya da insan arayan bir kedi; daha boğazdan gelen, biraz daha uzun süren, daha yüksek sesli, "moouuvvv" gibi çınlayan, zaman zaman inlemeye de benzeyebilen bir versiyonu da kullanabilir.
Genel olarak, pozitif bağlamlardaki ve mental durumlardaki talepkâr miyav'lar daha kısadır ve baştan sona tizleşir. Bağlam ve mental durum negatifse, yani kedi stres altındaysa, sıkıntıdaysa, kurtulmak istediği bir durumdaysa, miyavın ses düzeyi yükselir, süresi uzar ve baştan sona pesleşir. Duygu ne kadar yoğunsa miyavın ses düzeyinin ve tekrarlarının da buna paralel arttığı düşünülebilir.
Bir kedinin "miyav" vokalizasyonlarının nasıl bir ses karakteristiğinde olacağı hem genetik yapısından hem yetişme koşullarından hem de diğer çevresel koşullardan, yani yavruluk sürecinden ve insanlarla olan etkileşim geçmişinden etkilenir; dolayısıyla farklı kedilerin benzer durumlarda göstereceği miyavlamalar birbirlerinden oldukça farklı olabilir. Bu nedenle, her kedili evde farklı bir "kedice" konuşulur ve bakım veren insanlar dikkat ettikleri takdirde, zamanla hangi miyavın ne anlama geldiğini anlar.
En fazla birkaç haftalık bir kedinin annesine "imdat çağrısı" niteliğindeki miv'lemesi. Bu ses oldukça uzak mesafalerden anne kedi tarafından duyulabilmektedir:
Birçok miyavlama tipinden bazıları... İçinde bulunulan stresli, rahatsız edici bir durumun sonlandırılmasını istemekle ilgili, son videodaki gibi miyav'lamalar daha yüksek sesli, biraz daha pes, sık tekrarlı ve inleme, uluma, gırlama gibi başka seslere de dönüşebilir niteliktedir.
Bir "miyav"ın fonetik karakteristikleri: Dalga formu, spektrogramı ve frekans profili
(kapalı ağız)
Düşük frekanslı, nefes alırken ve verirken ağız kapalı çıkarılan, ritmik bir sestir. Yavru kediler ihtiyaçları giderildiğinde ve kendilerini iyi hissederken mırlar. Anne kedi de yavrulara bakım verirken mırlar. Yetişkinlikte de, genelde kediler bu sesi kendilerini iyi hissederken, konforluyken, birbirlerini tımarlarken, insanları selamlarken ya da onlardan bakım isterken çıkarırlar fakat çok ağrı hissederken, yaralıyken, çok korkmuşken, açken, doğum yaparken ve ölürken de kediler mırlayabilir. Çevreye verdiği mesajın "ben tehdit değilim" olduğuna dair yorumlar vardır. Bununla birlikte, 2001'de Muggenthaler tarafından Amerika Akustik Birliği Dergisi'nde yayımlanmış bir çalışma özetinde, 5 kedigil türünün kaydedilen mırlama frekanslarının, kemik ve yumuşak doku hasarlarının iyileşmesini hızlandıran frekanslar olduğu bildirilmiştir. Dolayısıyla kediler mırlayarak hem kemik ve yumuşak doku hasarlarının iyileşmesini hızlandırıyor hem de günün büyük kısmını dinlenerek geçirmek zorunda olan bir hayvan türü olarak kemik yoğunluklarını ve kas kütlelerini korumayı sağlıyor olabilir.
Bir mırlamanın fonetik karakteristikleri: Dalga formu, spektrogramı ve frekans profili
(kapalı ağız)
Mırlamayla miyav'ın içi içe geçmiş haline benzeyen, ağız kapalı çıkarılan, kuş seslerini andıran formları da olan vokalizasyonlardır. Anlık "mrr" gibi ya da daha uzun versiyonları vardır. Uzun versiyonlar pesten tize gider. Vokalizasyonun kökeni anne-yavru iletişimidir. Anne yavrularını yuvaya sokarken ya da bir yerden bir yere götürürken "Dikkat! Beni takip edin" mesajını vermek için kullanabilir. Bunun dışında aynı sosyal gruptaki yetişkin kedilerin birbirlerini selamlama sırasında kullandıkları bir vokalizasyondur.
Evdeki kediler bu tip vokalizasyonları genellikle, sizden bir süre uzak kaldıktan sonra yanınıza geldiklerinde ya da siz dışarıdan eve geldiğinizde "Sensin demek, gördüğüme sevindim" anlamında selamlama amaçlı kullanırlar. Uyuyan bir kediye yumuşakça dokunup uyandırdığınızda da bu tip bir vokalizasyonla tepki verir; "Ha, sensin, tamam" gibi düşünülebilir. Bazen sizden bir şey istemek için ya da elinizdeki oyuncağı gördükten sonra sizi oyun mekânına götürürken ya da elinizdeki mamayı gördükten sonra sizi yemek noktasına götürürken de bu tip vokalizasyonların daha kısa versiyonlarını kullanabilirler.
Kedinin bu gruptaki vokalizasyonları kullanıyor olması, daha geniş perspektifte, kendini genel olarak iyi hissettiğinin de bir göstergesidir. Kediler negatif duygudurumlarındayken bu tip sesleri çıkarmazlar. Kediniz böyle bir ses çıkararak sizi selamladığında siz de benzer bir sesle karşılık verebilirsiniz.
Kızgınlıktaki dişi kediler titrek sesli vokalizasyonları daha sık kullanmaktadır.
Bir titrek sesin fonetik karakteristikleri: Dalga formu, spektrogramı ve frekans profili
(açılıp yavaşça kapanan ağız)
Bu vokalizasyonlar genelde erkek kediler arasında bölge sahipliğiyle ilgili çatışma durumlarında, fiziksel saldırı gerçekleşmeden önce tehdit ve gözdağı amaçlı kullanılır. En önemli amaçlarından birinin fiziksel kavgayı engellemek olduğu söylenebilir. Bu sesler farklı uzunluklarda, frekanslarda, ses düzeylerinde ve melodilerde olabilir. Gırtlaktan gelen, daha pes ve görece kısa süren versiyonları da vardır. (Uluma ve inlemeler) Daha pes ve normal bir ses düzeyinde başlayıp git gide tizleşen, ses düzeyi aşırı yükselen, oldukça uzun süren, aşırı deforme olmuş miyavlamalara benzeyen versiyonları da vardır. (figan ve feryatlar) Zaman zaman insan bebeği seslerine benzeyen formları da vardır. Bu uzun seslerin arasına hırlamalar, tıslamalar girebilir; sonlara doğru tizleşme çok artarsa bağırmalar ve çığlıklar takip edebilir.
Evde duymayı pek beklemememiz gereken seslerdir. Eğer kediniz bu sesleri çıkarmaya başladıysa arkasında bir sağlık problemi olabilir; dolayısıyla veterinerinize başvurmanız gerekir.
Bir ulumanın fonetik karakteristikleri: Dalga formu, spektrogramı ve frekans profili
(açılıp yavaşça kapanan ağız)
Miyavların ulumaya kayan, uzunca, yüksek sesli versiyonları kızışma dönemlerinde dişi kediler ve dişilerin bu çağrılarına cevap veren erkek kediler tarafından kullanılır.
Bir çiftleşme çağrısının fonetik karakteristikleri: Dalga formu, spektrogramı ve frekans profili
(açık ağız)
Kedilerin ağzını açıp hızlıca hava çıkarmasıyla oluşan, delik lastikten hava kaçışına benzeyen, keskin bir sestir. Kısa versiyonu "TIST", anlıktır ve daha sert bir sestir. Kediler bu sesi çıkarırken ön ayaklarını da sertçe yere vururlar. Çok benzer bir davranış çitalarda da görülmektedir. Uzun versiyonu sabit bir "pıhhhhh" sesi şeklindedir. Bu vokalizasyon farklı agonistik bağlamlarda kullanılabilir. Tehdit altında hissedilirken düşman olarak algılanan bir canlıya karşı "Daha fazla yaklaşma!" mesajını vermek için, kedinin karşısına ne olduğunu anlamadığı bir şey bir anda şaşırtarak çıkarsa (ev ortamında, yaşlandığı için duyuları zayıflayan kedilerde daha çok görülebilir), o anda kendisine yapılan şeyle ilgili limitlerine ulaşmış bir ev kedisi tarafından "artık yeter, sınırdayım" mesajını vermek için kullanılabilir. Yavru kediler 3 ay içinde bu sesi çıkarabilecek hale gelir.
Bir tıslamanın fonetik karakteristikleri: Dalga formu, spektrogramı ve frekans profili
Bir tıst'ın fonetik karakteristikleri: Dalga formu, spektrogramı ve frekans profili
(açık ağız)
Gırtlaktan gelen, orta-pes frekanslı, darbe modülasyonlu, nefes verirken, gergin, açık bir ağızla çıkarılan bir sestir. Genellikle uzun sürer. Tekrar eden r'ler gibi düşünülebilir. Bu sese uluma sesleri, tıslamalar eşlik elebilir. Tehlike ve tehdit algısıyla ilgilidir. Rakibi uzaklaştırmayı amaçlar.
Evde genelde kedinizden pek duyamayacağınız bir sestir. Nadir durumlarda, kedinizi istemediği bir konuda fazla zorlarsanız ya da ağzındaki bir şeyi zorla almak isterseniz bu seslere tanık olabilirsiniz.
Diş göstermeli hırlama normal hırlamaya benzer fakat ona göre biraz daha kısa, gürültülü ve tizdir.
Bir hırlamanın fonetik karakteristikleri: Dalga formu, spektrogramı ve frekans profili
(açık ağız)
Bu sesler kedi kediye "düellolar" sırasında duyulur. Hızla tizleşebilen ve yüksek düzeyli seslerdir. Kedinin canının acıdığını ifade edebilir.
Bir çiftleşmenin sonunda erkek kedi penisini geri çekerken penis üzerindeki dikensi çıkıntılar dişiye acı verir ve bu vokalizasyon, agonistik durumlar dışında cinsel bağlamda da duyulabilir.
Evde kedinizin canını yakan, kuyruğuna basılması gibi bir şey olursa bu şekilde çığlık atabilir.
Bir bağırmanın fonetik karakteristikleri: Dalga formu, spektrogramı ve frekans profili
(açık ağız)
Alt çeneyi defalarca hızlıca açıp kapayarak dişlerin birbirlerine temasıyla çıkan, adına benzer bir sestir. "Kı-kı-kı-kı..." gibi çınlar. Bu sese cikleme benzeri titrek sesler de eşlik edebilir. Bazen çıtırtı olmayabilir ve ses, titrek bir miyavlama gibi duyulabilir. Kediler bu sesleri ulaşamadıkları bir ava odaklarında çıkarırlar. Bu çok dikkat çekici vokalizasyonun nedeninin, hedefine varamayan aşırı heyecan ve motivasyonun yer değiştirmesi olduğuna ya da hedefteki avın sesini taklit ederek onu kendine yaklaştırmak olduğuna dair yorumlar yapılmaktadır. Kedilerin avlanma taktiklerinin gizlenme ve sessizlik üzerine kurulu olduğu düşünülürse ikinci açıklama mümkün görünmemektedir.
Kediniz evde cam önünde zaman geçirirken bu seslere tanık olabilirsiniz, oldukça ilginç seslerdir.
Bir çıtırtı ve ciklemenin fonetik karakteristikleri: Dalga formu, spektrogramı ve frekans profili
C. Tavernier ve ark. (2019). Feline vocal communication. Journal of Veterinary Science. DOI: 10.4142/jvs.2020.21.e18. | Arşiv Bağlantısı
G. Tami. The 10 main sounds a cat makes. Erişim tarihi: 28 Nisan 2022. Erişim kaynağı: Affinity Foundation | Arşiv bağlantısı
Cat Sounds Explained. Erişim tarihi: 28 Nisan 2022. Erişim kaynağı: Modern Cat | Arşiv bağlantısı
S. Duno. 12 Sounds Cats Make and What They Mean. Erişim tarihi: 28 Nisan 2022. Erişim Kaynağı: Modern Cat | Arşiv bağlantısı
E. Muggenthaler. (2001). The felid purr: A healing mechanism?. The Journal of the Acoustical Society of America. DOI: 10.1121/1.4777098 | Arşiv bağlantısı
R. Morelle. Dolphins 'call each other by name'. (23 Temmuz 2013). Erişim tarihi: 28 Nisan 2022. Erişim kaynağı: BBC News | Arşiv bağlantısı
Cat Sounds Explained. Erişim tarihi: 28 Nisan 2022. Erişim kaynağı: Meowsic | Arşiv bağlantısı