KEDİ BAKIMININ 5 SÜTUNU
KEDİ BAKIMININ 5 SÜTUNU
Kedilerin doğada başarılı avcılar olmalarının sebebi, hem belirli bilişsel ve anatomik özelliklere sahip olmaları hem de belirli yırtıcı davranışları sergilemeye yönelik güçlü bir içgüdünün evrimleşmiş olmasıdır.
Kedi bedeninde ve davranışlarında ilk bakışta dikkat çeken birçok özellik avcılığıyla doğrudan ilişkilidir. Aşırı keskin duyuları, aşırı atletik ve esnek yapısı, çok işlevli patileri, çok kısa reaksiyon süreleri, çok sessiz hareket edebilme becerisi, potansiyel av olabilecek böcekler gibi çok küçük hayvanların havadaki ve yerdeki hareketlerini inanılmaz bir hassasiyetle fark edebilme becerisi vb.
Kediler avcılık içgüdülerinin oluşturduğu motivasyonla tüm mental ve anatomik becerilerini kullanarak yırtıcı davranış dizisi olarak adlandırılan; yer tespiti, yakalama (pusu ya da gizli takip-peşinden koşma-üzerine atılma), öldürme, hazırlama ve avını yemeden oluşan davranışları sergilerler. (Bu dizideki yakalama kısmı, avın tipine ve davranışına göre bazen pusu ağırlıklı bazen de takip ağırlıklı olabilir.) Kediler bu süreçte hem zihinsel hem de fiziksel olarak büyük bir çaba harcar, aşırı derecede motive olur ve bu döngü bir günde onlarca defa tekrarlanır.
Avcılık içgüdüsü ile ürettiği motivasyon ve davranışlar insan bakımındaki kedilerde de aynı şekilde işlemektedir. Yani avlanmaya ve beslenmeye yönelik bu davranışların evde de tatmin edilmesi çok önemlidir aksi takdirde sıkılma, hüsran, stres, aşırı tımarlanma, yanlış yerlere yönlenen agresif davranışlar, obezite, yaşamdan zevk almama, depresyon ve bunlara bağlı birçok fizyolojik ve psikolojik sağlık sorunu baş gösterebilir. Kedi bakmaya başlayan birçok insana “benim kedim çok yaramaz” dedirten şey aslında kedinin bu doğal avcılık davranışlarının küçüklükteki oyunsal antrenmanlarıdır. Yani kedi yaramaz olmadığı gibi tüm bu davranışlar sağlıklı olduğunu göstermektedir. (Ellerinize ve ayaklarınıza saldırmasını nasıl engelleyeceğinizi öğrenmek için bu sayfadan ve "Davranış Sorunları" bölümümüzdeki "Kedilerde Saldırganlık" başlıklı sayfamızdan faydalanabilirsiniz.)
Kedilerin doğada günde ortalama 10 ilâ 20 küçük av yakaladığı ve av denemelerinin yaklaşık yarısının da başarısızlıkla sonuçlandığı düşünülürse, bir kedinin günde ortalama 20 ilâ 40 avlanma denemesinde bulunduğu kabul edilebilir. Bunların bazıları bitkide duran bir çekirge gibi görece basit avlar da olabilir fakat öyle bile olsa bu durumu evdeki yaşamlarıyla karşılaştırdığımızda, evin bu bakımdan ne kadar yetersiz olduğu ve doğada böyle bir yaşam için evrimleşmiş kedilerimiz için ev yaşamının ne kadar ciddi bir hareketsizlik ve genel yaşamsal motivasyon eksikliği tehlikesi içerdiği kolayca anlaşılabilir.
Kedinize gerekli imkânları sağlayarak yırtıcı davranış dizisini olabilecek en yüksek düzeyde sergilemesine izin vermelisiniz. Bunu sağlamanın oyun ve beslenmeyle ilgili olmak üzere iki ayağı bulunmaktadır. Oyun ayağı, av simülasyonu niteliğindeki oyunlar, beslenme ayağı ise yiyeceğin fiziksel ve zihinsel efor sarfettirici tipteki sunumlarıdır, ki bunlar da kedinin doğada gıdaya ulaşım biçimlerini simüle etmeye yarar.
Avlanma içgüdüsü kedinin tatmin edilmesi gereken en önemli içgüdülerinden biridir. Tatmin edilmezse fiziksel, psikolojik ya da davranışsal sorunlar ortaya çıkar. (Ve bunlar çoğu zaman kolayca fark edilemez.) Bunlara ek olarak, kediniz bu ihtiyacını ellerinize ve ayaklarınıza saldırarak tatmin etmeye çalışır. Kediniz yavruyken bile rahatsızlık verecek bu durum, kediniz büyüdükçe daha da dayanılmaz bir hal alır. Kedinizi doğru oyuncaklarla, doğru şekilde, her gün düzenli oynatarak bu tür problemlerin ortaya çıkmasını engellemiş olursunuz; ama en az o kadar önemlisi, kedinizin bedensel ve psikolojik olarak sağlıklı, mutlu bir kedi olmasına ve aranızdaki ilişkinin güçlenmesine katkı sağlamış olursunuz.
Kedilerimizi evde "avlandırmak" konusunda neleri bilmeliyiz:
Hareketsiz nesneler kediler için genel olarak "ölüdür". Kedi oyuncağı diye satılan birçok şey bu gruba girer ve pratikte kullanım ömürleri birkaç dakikadır. Bu nedenle, küçük bir fareyi kedinizin önüne atıp uzun süre oynamasını beklememelisiniz. Bu tip oyuncakları işe yarar kılmanın bir yolu, kedinizin sevdiği tipleri tespit edip bunlardan farklı çeşitlerde çok sayıda küçük oyuncak alıp bunların birkaç tanesini yanınızda tutmanız ve kediniz enerjikken ona atmanızdır. Attığınız oyuncaktan sıkılınca birkaç dakika sonra başkasını atarsınız...
Bilimsel araştırmalar kedilerin hareketli oyuncakları av olarak kabul ettiğini göstermiştir; dolayısıyla, çok baskın olan avlanma içgüdüsünü evde tatmin etmenin açık ara en etkili yolu kedinizi olta tipi bir oyuncakla oynatmaktır.
Kedilerin doğada bir günde defalarca avlandıkları düşünülürse (günde 10 ilâ 20 hayvan avlayabilirler) kısa ve çok sayıda avlanma seansı doğasıyla daha uyumlu olacaktır. İdeal olarak, en az birkaç kez olmak üzere, ne kadar yapabiliyorsanız o kadar sayıda, 2'şer 3'er dakikalık avlanma seansları düzenleyebilirsiniz. Bunu yapamıyorsanız, günde 2-3 kez 15-20 dakikalık seanslar gibi, az sayıda ama daha uzun süreli seanslar düzenleyebilirsiniz. Kendi koşullarınıza göre bir düzen geliştirmelisiniz fakat günde bir kez 5-10 dakikalık avlanma oyununun kesinlikle yeterli olmayacağını bilmelisiniz. (Bununla birlikte, yetersiz bile olsa, bu miktar hiç oynatmamaktan çok çok daha iyidir.)
"Doğada kediler ne tip canlılarla av olarak ilgilenir?" Olta ve oyuncak seçiminizi belirleyecek soru bu olmalıdır. Kedi oltasının ucundaki nesnenin kedinizin av içgüdüsünü tetikleyecek tipte bir nesne olması, yani büyüklük, biçim, renk, doku, ses özellikleri açısından doğal avlarına benzemesi ve kokusal olarak da en azından kedi için itici olacak üretime bağlı kimyasal kokuları barındırmaması gerekir. Kedilerin doğadaki avları çoğunlukla kendi boyutlarından çok daha küçük olan kemirgenler, çeşitli böcekler, örümcekler, küçük sürüngenler (kertenkele, yılan vb.) ve küçük kuşlardır. (Daha az oranda olmakla birlikte tavşanlar, iri sıçanlar, valabiler gibi daha büyük hayvanları avlamayı tercih eden kediler de vardır.)
Bu duruma uygun olarak, ev kedilerinin oyun ve oyuncak tercihleri üzerine yapılan araştırmalar, kedilerin sıçandan küçük sinekten büyük, çok bacaklı (örümcek ve böcekler gibi), kürklü ya da tüylü oyuncaklara ortalamada daha çok ilgi gösterdiklerini ortaya koymuştur. Aşağıdaki hayvanları taklit eden oyuncakları deneyebilirsiniz:
👉 🪰🐜🪱🐞🪲🐝🪳🕷️🦗🐛🦐🦋🦎🐍🐁🐦 👈
Kediniz bunların sadece bazılarına ya da hepsine birden ilgi duyabilir. Denemeler yaptıkça kedinizin hangi tip avlara daha çok ilgisi olduğunu anlarsınız. (Bu tercihlerin zamanla değişmesi de mümkündür.) Genel olarak kedinizin ağzıyla rahatça taşıyabileceği, böcek, kelebek, örümcek, küçük fare, küçük kuş vb. büyüklüklerdeki hayvanları taklit eden daha küçük nesneleri ilk denemelerinizde tercih etmeniz, kedinizin motivasyonu ve ilgisi açısından muhtemelen daha avantajlı olacaktır. Kediniz çekingen kişilikli ise ya da bu tür avlanma oyunlarına aşina değilse oltanın ucuna bağlayacağınız nesneyi özellikle küçük tutmanız iyi olacaktır, aksi takdirde kedinizin avlanma içgüdüsü yerine korkmasını tetikleyebilirsiniz. (Bu arada, bu tür "avları" evde kolaylıkla kendiniz de üretebilirsiniz. Aradığınız ideal av aslında çok yakınınızda olabilir. Şerit şekline gelecek şekilde büzülerek oltanın ucuna bağlanmış küçük boy bir buzdobı poşeti (kuş ve yusufçuk arası bir av), bir ayakkabı bağı parçası (böcek), büyük kolileri bağlamada kullanılan naylon şeritler (yılan) kediniz için piyasaki ürünlerin çoğundan daha ilgi çekici olabilir.)
NOT: Ucundaki av nesnesi değiştirilebilen bir olta edinirseniz çok iyi olur. Bir sapınız, birçok ucunuz olur ve bunları değiştire değiştire kullanırsınız. Bu tip bir kullanımda kedilerin ilgisini ve motivasyonunu daha fazla koruduğu araştırmalarda görülmüştür. Türkiye'de ucu değiştirilebilir olta bulmak kolay değil. Bulamazsanız uluslararası alışveriş sitelerinden ya da doğrudan üreticilerin online mağazalarından edinmeniz mümkün. Buna fazlasıyla değer, çünkü ucu değişmeyen oltaların önemli dezavantajları vardır. Ucundaki cisim kedinizin ilgisini çekmezse zaten boşuna almış olursunuz; ilgisini çekiyorsa ve büyük motivasyonla oynuyorsa nesne kısa zamanda kopabilir, bozulabilir ve olta kullanılamaz hale gelebilir ya da kediniz bir süre sonra aynı nesneden sıkılabilir. Ucu değiştirilebilir iyi bir olta edinirseniz farklı tiplerde uçları deneyip kedinizin tercihlerini kolayca anlayabilirsiniz, daha sonraki uçları bu tercihlere uygun seçersiniz ve bunları değiştirerek kullanırsınız. Ara ara yeni uçlarla kedinize yeni avlar sunabilir ya da çok yıpranmış olan uçların yerine yenilerini alabilirsiniz. Böyle bir oltayı yıllarca hatta kedinizin ömrü boyunca kullanabilirsiniz.
NOT: Piyasadaki ürünlerin çoğunda yukarıda bahsedilen doğal avlara benzeme prensipleri gözetilmez ve ürünün kedinizden çok size çekici gelmesi amaçlanır. Bu yüzden, doğada çoğu kedinin avlamak istemeyeceği büyüklüklere sahip ürünler; doğada zehirliliği sinyalleyen çok doygun mavi, kırmızı, sarı gibi renklere sahip ürünler, üzerine çıngırak vb. bazı kedilerin hiç hoşlanmayabileceği objeler sabitlenmiş ürünler, üzerine garip üretim kokuları sinmiş ürünler sıklıkla karşımıza çıkar ve daha baştan, muhtemelen kedinizin fazla ilgi göstermeyeceği, hatta çekineceği ya da kaçınacağı bir ürün almış olabilirsiniz. Ucundaki nesne değiştirilmeyen bir olta ediniyorsanız bunlara da dikkat etmeniz kedinizin ilgi duyacağı bir ürün alma ihtimalinizi arttıracaktır.
Kedinizin avcılık içgüdüsünün tetiklenmesi ve gerçek bir av deneyimi yaşaması için oltanın ucundaki nesneyi nasıl hareket ettirdiğiniz çok önemlidir. Burada da sormanız gereken soru uç seçimini belirleyen soruya benzer: "Kedi doğada nasıl bir teknikle avlanır ve avı ondan nasıl kaçar?" Dövüş kulübünün birinci kuralı: Hiçbir av (eğer avlanmakta olduğunun farkındaysa) kendisini öldürmeye çalışan avcısına doğru hareket etmez. Eğer öyle hareket ediyorsa bu, av olmadığı anlamına gelir ve kedinizin avcılık içgüdüsü o an için hızlı bir şekilde azalabilir ve hatta, "yoksa kaçsam mı, bu garip şey üzerime üzerime geliyor, bu işte bir iş var" diye düşünebilir. (bkz. Instagram hesabımızdaki video ve vahşi yaşamdan insanlı bir örnek) Oltanın ucunda ne takılı olursa olsun nesneyi hiçbir zaman doğrudan kedinize doğru hareket ettirmeyin, sallamayın. Önemli istisna: Eğer kediniz pusuda saklanmış bekliyorsa, yani av onu "görmüyorsa", "biraz sonra başına geleceklerden habersizse" avı kedinize doğru yaklaştırabilirsiniz. Örnek: Oltanın ucundaki nesne koltuğun altında. Kediniz de bunun farkında olarak oltanın ipinin koltuğun altından dışarı çıktığı hizada koltuğun üstünde oturmuş ve kenarından aşağıya bakarak pusuda, alttan çıkacak avın üzerine atılmak üzere bekliyor. Bu ve benzeri durumlarda avı kedinize yaklaştırabilirsiniz.
Halihazırda av olarak kediden kaçan bir hayvan, saklanacak bir yerler varsa oralarda saklanarak avcının görüşünden çıkmaya çalışır, avcı kendisini kaybettiyse orada bekler, avcı kendisine çok yaklaştıysa ve yakalanma riski çok arttıysa düz ve hızlı bir hareketle başka bir saklanma noktasına doğru kaçar ya da tamamen ifşa olduysa ve saklanacak yeri de yoksa hayatını kurtarmak için son hız, hedefsiz olarak kaçar. Siz de oltanın ucundaki nesneyi böyle hareket ettirin; bir şeylerin arkasında ya da altında saklandırın, oralarda hareket ettirin, sadece sesi gelsin. Avı, yere koyduğunuz kağıtların, kartonların, çeşitli nesnelerin arasından, altından, bir şeylerin içinden, hışırtı benzeri sesler çıkaracak şekilde geçirin (çalıları hışırdatarak kaçan avlar gibi), kediniz çok yaklaşınca hızlıca başka yerlere kaçırın. Avı bir saklanma noktasından diğerine, kedinizin görüş açısına yatay eksende girip çıkacak şekilde hareket ettirin. Ve tabii ki, bir noktada av artık yorulsun ve kediniz son bir atakla yakalayabilsin.
Avınız kuş ya da başka bir uçan hayvansa yerden yüksek yerlere kondurun (koltuk, masa, raflar vb. Eğer kedinizin erişimi varsa dolap, kütüphane vb. daha yüksek yerlere de kondurabilirsiniz). Kediniz çok yaklaşınca uçurup başka yerlere kondurun, arada bir kedinize uzak noktalarda yere kondurun. Av "yoruldukça" yanlışlar yapmaya ve kedinizin ataklarından ucuz kurtulmaya başlasın... Ve sonunda, kedinizin iyi bir atağında, kendini kedinizin pençelerinde ve ağzında bulsun...
Kediler doğada genelde iki teknikle avlanır. Ya avın yoğunlaştığı yuva vb. yerlerin yakınlarında pusuda saklanarak bekler ve av kendini gösterince üzerine atlar ya da sessiz bir şekilde avı takip eder ve yeterince yaklaştığında tüm gücüyle son atağını gerçekleştirir. Dolayısıyla sizin kediniz de, avın ne olduğuna ve nasıl hareket ettirdiğinize bağlı olarak bu iki teknikten birini tercih edecektir. İki tekniği de kullanmasını teşvik edin. Sık, hızlı ve rastgele hareket eden avlar sessiz takip tekniğini, kedinin giremeyeceği yerlere girip saklı kalan, arada bir başını çıkarıp kendini gösteren avlar pusu tekniğini tetikleyecektir. Bununla birlikte kedilerin kendi tercihleri de olabilir. Özellikle pusu kurarak avlanmayı seven kedinizi avın peşinden sürekli koşmuyor diye oynamak istemiyor sanmayın. Pusu kurarak avlanabileceği şekilde oyununuzu modifiye edin...
Yapılan araştırmalar oynadıkça yıpranan, bozulan, parçalanan nesnelerin kediler için en motive edici av oyuncakları olduğunu göstermiştir. (Yalnız bu tür nesneler kediniz için tehlikeli de olabilir çünkü yutmamaları gereken şeyleri kolaylıkla yutabilirler. Kedinizi böyle nesnelerle yalnız bırakmayın ve dikkatli olun. Oltanın ucuna taktığınızda da avını yakaladıktan sonra yutmadığından emin olun.) Parçalanan nesnelere iyi bir örnek buzdolabı poşetidir. Küçük boy bir buzdolabı poşetini ince ve uzun olacak şekilde büzüştürün ve oltanın ucuna tek başına bağlayın. Havada süzüldüğü için kedinize göre uçan bir avın taklidi olacak, çıkardığı hışırtı sesiyle bitki örtüsüne sürtünen bir avı çağrıştıracak, hafifliğiyle kediniz için daha az tehlikeli bir hayvan izlenimi verecek ve oynandıkça zaman içinde aşınıp yıpranarak kedinizin ilgisini aktif tutacak. (Aşırı yıpranıp pıylım pıylım olana kadar tutarsanız kediniz poşetin kopmak üzere ulan parçalarını yutabilir. Bu noktaya kadar yıpranmasına izin vermeden yeni bir poşete geçmeniz iyi olur. Ve tabii ki, genel olarak, kedinizi yuttuğunda tehlikeli olabilecek oyuncaklarla asla yalnız bırakmayın.)
Oltanın ucuna taktığınız avları değiştirerek kullanın. Böylece sıkılmayı ve ilgisizliği engellemiş olursunuz. (Bir avlanma seansında birkaç farklı av kullanabilirsiniz.)
Her oyun seansında kedinizin biraz çaba gösterdikten sonra avını yakalamasına mutlaka izin vermeli ve avı kısa bir süreliğine ona teslim etmelisiniz. Zaten muhtemelen kendisi yakaladığı avını başka bir yere götürmek isteyecektir. Yaklaşık bir dakika sonra oltayı tekrar alın ve avı yavaş yavaş canlandırarak kedinizden tekrar kaçırmaya başlayın. 15-20 dakikalık bir oyun seansı içinde bu döngüyü 8-10 kez yaşatabilirsiniz. Seansı tamamen bitirirken, yakaladığı avı gene kedinize teslim edin, birkaç dakika geçtikten sonra kedinize mamasını verin ve oltayı kaldırın. Oltalar hiçbir zaman ortalıkta kalmamalı, sadece oyun seansları için çıkarılmalıdır.
Bazen aşırı motive olmuş kediler, sizin de oynatma biçiminize bağlı olarak, çok yorulup dilleri dışarıda nefes nefese kalabilirler. Kediniz bu noktaya gelirse seansı daha fazla uzatmadan bitirin.
Daha seyrek de olsa doğal yaşamda kediler tavşan ya da sıçan gibi daha büyük avlar yakalayabilir. Böyle büyük avlar yakalandığında kedi farklı bir öldürme davranışı gösterir. Yerde yan yatarak avını ön pençeleriyle kol boyu mesafede tutar ve arka ayaklarıyla avın karnını seri bir şekilde tekmeler. Bu çok tipik bir davranıştır ve eğer kedinizle "el güreşi" yaptıysanız (av davranışlarını bizim üzerimizde göstermeye alışmaması için bunun da yapılmaması gerekir) bu davranışı görmüş olabilirsiniz. Kedinizin bu davranışını tatmin etmesini sağlamak için yukarıda anlatılandan biraz daha büyük, yumuşak, içi dolgulu peluş tipi oyuncaklar kullanabilir ya da bir çorabın içini yumuşak tekstillerle doldurup ağzını bağlayarak kendiniz de böyle bir oyuncak yapabilirsiniz. Bu tip avlar oltanın ucunda olabilir ya da olmayabilir. Kedinizin tercihini anlamak için denemeler yapmalısınız.
Oyun/avlanma esnasında kediniz ne kadar açsa oyuna da o kadar motive olacaktır. Dolayısıyla, özellikle de az sayıda avlanma seansı düzenliyorsanız, son öğünle oyun arasına mesafe koyarak hatta oyun seansını sıradaki öğünden hemen önce gerçekleştirerek kedinizin en aç ve ava motive olduğu hali yakalayabilirsiniz.
Oyun oynanan alanda, yere düzensizce, kıvrımlı olarak bırakacağınız kilimler, kumaşlar; delik açılmış karton koliler, bir yerlerden sarkan tülbent, eşarp vb. arkayı gösteren kumaşlar, farklı yüzeyler oluşturması için büzülüp açılmış, büyüklü küçüklü kraft kağıtları gibi nesneler kedinizin oyun motivasyonunu önemli ölçüde arttıracaktır çünkü böyle bir çevresel düzenleme doğadaki kedinin avlandığı alanlar olan çalılıklara benzer koşullar oluşturur.
Doğadaki kedi, fiziksel ve mental olarak büyük efor sarfettiği ve yaralanma riskine de girdiği avlanmanın sonunda hak edilmiş büyük bir ödül olarak karnını kaliteli gıdayla doyurur. Siz de avlanma seansından sonra kedinize ödül maması ve/veya günlük mamasından bir öğünlük miktarı verin. Deneyimi doğadakine yaklaştırma fırsatını kaçırmayın. (Günlük porsiyonun en fazla 1/5 kadarı... Kediler en az 5, idealde daha fazla öğünde beslenmelidir.)
Genel olarak, kedinizi yemek yedikten hemen sonra oynatmamaya dikkat edin çünkü motivasyonun en az olduğu zaman bu zaman olacaktır. Oyun seanslarından sonuncusunu yatma saatinize yakın bir zamanda yapar ve oyun bitiminde kedinize son öğününü verirseniz gece uyurken rahatsız edilme ihtimaliniz de azalır; çünkü bir kedinin doğadaki rutin döngüsü “uyan-avlan-ye-temizlen-uyu” şeklindedir ve bu döngüdeki “avlan” ve “ye” adımları gerçekleştikten sonra kedinize yalanıp uyumak kalır. Gece boyunca ve sabah erkenden kedinizin mama için sizi rahatsız etmesini engellemek için puzzle besleyiciler kullanarak kedinizin gece acıktığında bunlardan azar azar beslenmesini sağlayabilirsiniz. (Kediler siz uyurken en az birkaç kez beslenmek zorunda olan hayvanlardır. Kedilere günlük maması 24 saate yayılmış biçimde en az 5, mümkünse daha fazla öğün olarak verilmelidir çünkü doğada günde en az 8 öğün yiyecek şekilde evrimleşmişlerdir. Mide hacmi pinpon topu kadar olduğu için günlük gıda ihtiyacını ancak çok öğünlü bir düzende, sık sık acıkıp küçük küçük yiyerek karşılayabilen bir hayvandır.)
Kedinizi bahçenize çıkarıyorsanız bu avlanma oyunlarını bahçede oynamak kediniz için daha heyecan verici olabilir. (Dışarı çıkan kedinizin başka hayvanları öldürmesini azaltmada kedi oltasıyla düzenli oyun oynatmanın etkili olduğu bilimsel bir araştırmada ortaya konmuştur. Daha fazla bilgi ve diğer etkili yöntemleri öğrenmek için "Soru&Cevap" bölümündeki "DIŞARI ÇIKAN KEDİMİN KUŞLARI VE DİĞER HAYVANLARI ÖLDÜRMESİNİ NASIL ENGELLEYEBİLİRİM?" başlığına bakabilirsiniz. )
Çok kedili evlerde her kedinizle ayrı zamanlarda ve ayrı yerlerde oynamalısınız. Kaynak rekabetini önlemek için oyuncakları (ortada bırakılabilecek niteliktekileri) yeterli sayıda ve farklı yerlere dağıtılmış olarak bulundurmalısınız.
Yavru kedilerin oyun ihtiyacı hem süre hem de yoğunluk olarak yetişkinlere göre daha fazladır; buna dikkat etmeli ve imkân sağlamalısınız. Yaralanmayı engellemek için oyuncakların ve puzzle besleyicilerin büyüklüklerinin kedinize uygun olduğundan emin olmalısınız.
Yaşlı kedilerin de düzenli oyuna ihtiyacı vardır fakat oyunun yoğunluğu ve süresi kediye uygun olacak şekilde azaltılmalıdır.
İp, lastik vb. kedinizin yutabileceği tipte parçaları olan tüm oyuncaklar oyundan sonra kaldırılmalıdır. Sizin nezaret etmeyeceğiniz oyunlar için kedinize sadece güvenli oyuncakları sunmalı, yutulabilecek parçalar varsa bunları oyuncaklardan daha önceden sökmelisiniz.
Herhangi bir tedaviden sonra iyileşme döneminde olan kedileriniz varsa veterinerinize de danışarak kedinizle interaktif oyun oynayabilirsiniz fakat oyunun yoğunluğunu ve süresini kedinizin o anki kısıtlılıklarına göre ayarlamalısınız.
Hiçbir oyunda el ve ayaklarınızı kullanmayın, kedinize sunmayın. Bunu yaparsanız kedinize ellerin ve ayakların ısırılabilir ve tırmalanabilir nesneler olduğu mesajını verip buna teşvik etmiş olursunuz.
Kedinizin aşırı motive olmuş bir biçimde oyun oynarken av dışındaki şeylere çok dikkat etmeyebileceğini, evinizdeki sert eşyaların, sivri köşelerin ani atılmalar, ani yön değişiklikleri, ani zıplamalar sırasında yaralanma ve sakatlanma riski oluşturabileceğini unutmayın ve oyunlardaki mekânsal düzeninizi ve olta hareketlerinizi buna dikkat ederek ayarlayın.
Genel olarak, kedinin doğal yaşamdaki gününün UYAN-AVLAN-YE-TEMİZLEN-DİNLEN/UYU sırasında geçtiğini ve bunun bir günde defalarca tekrarlanan bir döngü olduğunu unutmayın. Kedinizin evdeki yaşamında bu döngüyü yaşamasına ne kadar izin verirseniz kediniz kediliğine o kadar yakın kalacak, yaşam enerjisi, tatmini, bedensel ve psikolojik sağlığı da o kadar fazla olacaktır.
Hayvan davranış bilimcisi ve kedi davranışları uzmanı Dr. Mikel Delgado ve sanatçı Lili Chin tarafından hazırlanan, kedilerin ne tip oyuncaklarla nasıl oynatılmaları gerektiğini anlatan tek sayfalık "İnteraktif Kedi Oyunu" kılavuzunu "Yararlı Kedisel Şeyler" sayfamızdan indirebilirsiniz.
Aşağıdaki videoda 15-20 dakika süren bir oyun/avlanma seansının içindeki 8-10 yakalamadan birini görebilirsiniz. Oltanın ucundaki cismin kediden kaçan gerçek bir avmış gibi hareket ettirildiğine dikkat edin. Oltanın ucunda ne olursa olsun gerçek bir av gibi düşünülmeli ve olta buna uygun olarak hareket ettirilmelidir. Canını kurtarmaya çalışan bir avın hiçbir zaman avcısına doğru hareket etmeyeceği unutulmamalıdır. Oyun seansının bitiminde kediye mama verilmesi bu deneyimin doğadaki UYAN-AVLA-ÖLDÜR-YE-TEMİZLEN-UYU dizisine uymasına yardım edecek ve kedinizin kısıtlı ev hayatındaki yaşamsal tatminini ciddi biçimde arttıracaktır.
Kediler doğada günlük kalorilerini en az 8 öğünde alırlar, bu miktar 20 öğüne kadar çıkabilir. Buna ek olarak, en kolay ulaşılabilecek yiyecekleri (bitkide duran bir böcek vb.) elde etmek için bile çaba gösterirler. Bu çaba sadece fiziksel değil aynı zamanda zihinseldir ve bu süreçler kediye fayda sağlar; fiziksel ve zihinsel gelişimine ve aktif kalmasına yardım eder. Evdeki besleme düzenini bu bilgiler doğrultusunda kurgulamamız kedilerimize birçok fayda sağlar; obezite ve depresyon gibi önemli sağlık risklerini minimize etmeye yardımcı olur. Bunun için kullanılan puzzle besleyicilerin fiziksel, davranışsal ve psikolojik çeşitli problemlerin çözümünde, bazen tek başlarına, bazen de başka yöntemlerle beraber kullanıldıklarında faydalı olduklarına dair bilimsel gözlemler bulunmaktadır. (bkz. "Food puzzles for cats: Feeding for physical and emotional wellbeing") Bu konuda şunları yapabilirsiniz:
Öncelikle, kedilerinizin günlük porsiyonunu mama ambalajındaki kılavuzu referans olarak mutlaka tartıyla ölçerek verin. 3-5 kiloluk bir kedi için sizin elinizle ve gözünüzle fark edemeyeceğiniz kadar küçük porsiyon farklılıkları kolaylıkla kedinizin şişmanlamasına ya da kilo kaybetmesine neden olabilir. Bununla birlikte mamanın ambalajındaki bilgiler her kedi için de aynı sonucu vermez. Kedinizi düzenli olarak tartarak birkaç haftalık süre zarfında kilo alıp almadığını periyodik olarak kontrol etmelisiniz. Alıyorsa günlük porsiyonu ambalajda yazana göre biraz azaltabilir, kilo kaybediyorsa biraz arttırabilirsiniz. (Kedinizin yaşına ve kısırlık durumuna uygun formüle edilmiş mamaları kullanmalısınız çünkü bu iki faktörün doğal metabolizma hızı üzerindeki etkisi büyüktür. 11 yaşındaki bir kediye genç kedi maması vermek, 60 yaşındaki bir insanın 20 yaşındaymış gibi beslenmesine denktir.) Bir kedinin ideal kilosunda olup olmadığı, görünümündeki bazı özelliklerden anlaşılır. Bunun için Soru&Cevap sayfamızdaki "Kedimin kilosu normal mi?" başlıklı cevaptaki tabloya bakabilirsiniz.
Kedinize günlük mamasını 24 saate dağılmış, en az 5 öğünde vermelisiniz. (Yapılan araştırmalarda kedilerin, imkân verildiğinde, günlük gıdalarını 8 ilâ 20 öğünde yemeyi tercih ettikleri görülmüştür.) Bunun önemli bir nedeni, ortalama bir kedinin mide hacminin pinpon topu kadar olmasıdır. Bu nedenle, çabuk doyup çabuk acıkırlar; bu da fazla öğün gereksinimi anlamına gelir. Günlük porsiyonun çoğu kedi sahibinin yaptığı gibi 2-3 öğünde verilmesinin kusma gibi sindirim sistemi sorunlarına, agresyon artışına, aktivitenin azalmasına, obeziteye neden olabildiği bilimsel çalışmalarda tespit edilmiştir. Puzzle besleyiciler günlük porsiyonun azar azar yenmesine büyük fayda sağlar çünkü hem kedinin birim zamanda yiyebileceği mama miktarı ciddi oranda düşer hem de bir öğünü daha az yiyerek bitirmiş olur.
Kendin-yap ya da ticari, hiçbir ürün kullanmadan kedinize sunabileceğiniz sağlıklı besleme biçimlerinin en kolaylarından biri mama tanelerini evde farklı yerlere koymaktır. Kediniz etrafa koyduğuz bu mamaları bulmak için hem koku duyusunu kullanacak hem düşünecek hem de normalden çok daha fazla dolaşmak durumunda kalacaktır. Bu mamaların bazılarını, uygun erişim imkânları sağlayarak, yüksek yerlere de koyabilirsiniz. Başlangıçta kolay bulması için en çok gezindiği rotalarda, daha göz önünde yerlere, toplamda daha küçük bir alanda, mesela bir odanın bir kısmında, 3'er-5'er mama tanesi bir arada, kokusu fazla olan ödül mamalarını da aralara serpiştirerek koyabilirsiniz; bunlara alıştıkça kademeli bir zorlaştırma süreci içinde, bulması için daha fazla çaba gerektirecek, daha kıyı-köşe-kuytu yerlere, daha küçük kümeler halinde, hatta tek tek ve toplamda daha geniş bir alana yayarak ve nihayetinde evin geneline yayarak bırakabilirsiniz.
Bazı öğünlerde kuru mamayı tek tek atarak oyunlaştırılmış bir bağlamda verin. Böylelikle kediniz her bir tane için sağ sola koşturacak, zıplayacak, hem zevk alacak hem de standart mama kabı beslenmesine göre çok daha fazla hareket etmiş olacak.
Kendi yapacağınız ya da alacağınız puzzle besleyicileri kullanın. Bu konuda evde yapabileceğiniz şeyler tamamen sizin hayal gücünüzle sınırlı. (Bu konudaki detaylar için bu sayfanın sonundaki videolara ve "Kendin Yap" bölümündeki puzzle besleyiciler sayfasına bakabilirsiniz.)
Puzzle besleyiciler, yuvarlanan besleyiciler ve sabit besleyiciler olmak üzere iki tiptedir. İçlerine ya da üzerlerine mama konur ve kedi bu mamaya ulaşmak için zihinsel ve fiziksel olarak çaba gösterir.
Başlangıçta kedinizin olayı anlaması ve zevk alması için her şeyi kolay tutmalısınız. Yuvarlanan tipteki besleyicilerde içine daha fazla mama koyun, üzerine daha fazla/daha büyük delikler açın, şeffaf bir malzemeden yapın. Yani kedi tüm duyularıyla orada mama olduğunu kolayca anlasın ve hamle yaptığında taneler kolayca dökülsün. Başlarda, objeye en ufak bir temasında, içinden mama çıkmasa da, siz kedinize mama vererek ödüllendirin, hatta besleyicinin etrafına da biraz mama koyun. Kediniz puzzle besleyiciyi nasıl kullanacağını anlayıp zamanla daha başarılı sonuçlar aldıkça puzzle’ı da zorlaştırabilirsiniz. Delikler küçülebilir ve/veya sayıları azalabilir, içine daha az mama koyabilirsiniz, içine ağırlık arttırıcı ve mamaların dökülmesini zorlaştıran başka cisimler koyabilirsiniz vb.
Sabit puzzle’lar için tuvalet ya da havlu kağıt ruloları, yumurta kartonları, buz kalıpları, muffin kalıpları ya da piyasada "kedi zekâ oyuncağı" vb. adlarla satılan, "Trixie Fun Board", "Catit Senses Treat Puzzle" vb. ürünleri kullanabilirsiniz. (Bu ürünlerin ikisinde de farklı zorluklarda 5-6 alan bulunmaktadır; bu açıdan verimli ürünler oldukları söylenebilir. Kedinizi, en kolayından başlayarak bu alanlara teker teker alıştırmanız gerekir. Hepsine bu şekilde alıştırdıktan sonra mamaları istediğiniz gibi koyabilirsiniz.)
Hareketli besleyiciler için üzerine delik açılmış karton rulolar kullanabilir ya da "kedi ödül topu" vb. adlarla satılan, yuvarlanan ya da hacıyatmaz tipi besleyicileri kullanabilirsiniz.
Kediniz puzzle besleyicilere iyice alıştıktan sonra günlük beslenmesinin tamamını bu şekilde yapabilirsiniz.
Gece siz uyurken ve sabah çok erken saatlerde kedinizin sizi mama için rahatsız etmesini engellemek için de puzzle besleyiciler işe yarar. Kediniz gece ve sabaha karşı aktifleştiğinde (bu normaldir) evde farklı yerlere koyduğunuz birkaç puzzle besleyici hem onu meşgul edecek hem de aç kalmasını engelleyecektir.
Kediye sunulan her yeni şeyde olması gerektiği gibi puzzle besleyicilerde de aşama aşama, kolaydan zora doğru ilerlemeniz gerektiğini unutmayın. Başlarda oyunsallaştırılmış kurgular içinde kedinize yardım etmeniz gerekir. Besleyiciyi önüne bırakıp kendi kendine anlamasını beklememelisiniz. Eğer ticari bir ürün alacaksınız önce kolay puzzle besleyicilerle başlamalısınız. Ve kedinizin günlük alması gereken toplam gıdayı aldığından da emin olmalısınız.
Hemen şimdi, bir tuvalet kağıdı ya da kağıt havlu rulosunun içine mama koyup iki ucunu kapayıp yüzeyine delikler açarak kolay bir puzzle besleyici yapabilirsiniz. (Kolay olması için delikleri genişçe ve sayılarını fazla tutun, içine bolca mama koyun.)
Sertifikalı kedi davranışları danışmanı Ingrid Johnson'ın birçok video içeren bu listesinde çeşitli puzzle besleyicileri ve kediler tarafından nasıl kullanıldıklarını görebilirsiniz.
NOT: Puzzle besleyicilerle ilgili daha fazla bilgi ve örnek için "Kendin Yap" bölümümüzdeki "Kedi Puzzle Besleyici" sayfasına bakabilirsiniz.
S. L. H. Ellis ve ark. (2013). AAFM and ISFM Feline Environmental Needs Guidelines. Journal of Feline Medicine and Surgery. doi: 10.1177/1098612X13477537. | Arşiv Bağlantısı
M. M. Delgado ve ark. (2016). Food puzzles for cats: Feeding for physical and emotional wellbeing. Journal of Feline Medicine and Surgery. doi: 10.1177/1098612X16643753. | Arşiv Bağlantısı
C. Haywood ve ark. (2021). Providing Humans With Practical, Best Practice Handling Guidelines During Human-Cat Interactions Increases Cats' Affiliative Behaviour and Reduces Aggression and Signs of Conflict. Front. Vet. Sci. 8:714143. doi: 10.3389/fvets.2021.714143 | Arşiv bağlantısı
P. Johnson-Bennett. Pet Sitter or Boarding Kennel? Which One is Right for Your Cat?. Erişim tarihi: 18 Mart 2022. Erişim yeri: Pam Johnson-Bennett | Arşiv bağlantısı
P. Johnson-Bennett. Moving to a New Home With Your Cat. Erişim tarihi: 20 Mart 2022. Erişim yeri: Pam Johnson-Bennett | Arşiv bağlantısı
M. M. Delgado. Instagram paylaşımı. 18 Mayıs 2023. Erişim tarihi: 11 Mart 2024. Erişim yeri: Instagram | Arşiv bağlantısı
NOT: Kedi Bilgisi'nin bu bölümünün omurgasını birinci kaynakta referans verilen çalışma oluşturmaktadır; "AAFP and ISFM Kedilerin Çevresel Gereksinimleri Kılavuzu" başlıklı orijinal Türkçe çevirisine "Faydalı Kedisel Şeyler" sayfamızdan ulaşabilirsiniz.